Duyuru Detay

Anasayfa > Duyurular > Duyuru Detay

Akademisyenlerden Gazze'ye Destek Yürüyüşü

Tarihi; katliam ve ayrımcılıktan ibaret olan İsrail terör devleti, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik alçak ve ahlaksız saldırılarını sürdürüyor. Bu hunharca saldırılar sonucunda bugüne kadar 13 bini aşkın Filistinli yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin üçte ikisinden fazlası çocuklardan, kadınlardan, yaşlılardan ve hastanede tedavi görürken bombalara maruz kalan insanlardan oluşuyor.

Gazzeliler tarifsiz, akıl almaz acılar içinde!

Akıl ve vicdan sahibi insanlar, feryat içinde!

Yeryüzünün propaganda makinaları, bu şiddet düşkünü anormal devletin katliamlarını meşru müdafaa olarak göstermekten utanmıyor. Sözde insan hakları savunucusu Batı, ateşkes çağrılarını engelliyor, İsrail’e etkin bir biçimde silah ve siyasi destek veriyor, akıl almaz bir tutum içinde Filistinlilerin haklarını savunan protestocuları dahi susturarak gözaltına alıyor.

Zalimle mazlumu eşitleyip, zalimi aklıyorlar.

Batılı ülkelerin yönetimleri âdeta İsrail'in esiri olmuş durumdayken, aynı ülkelerin halklarında yaşanan uyanış ve giderek yükselen itirazlar ise bize insanlık adına umut veriyor. Filistin’e özgürlük yürüyüşleri zulme sessiz kalmayan vicdanların olduğunu gösteriyor.

Tüm bu süreçte Türkiye, uluslararası alanda sorumlu iradeyi yüklenerek hem Filistin davasını dünya kamuoyunda gündemde tutmaya devam ediyor hem de Gazze’de yaşanan insanlık trajedisinin önüne geçmeye çalışıyor. Biliyoruz ki Türkiye tarihsel derinliğine doğru yol aldıkça, İsrail’in yüzeyselliği ortaya çıkıyor. Türkiye, Ortadoğu’nun toparlayıcı gücü olarak temayüz ettikçe, dünya 5’ten büyüktür dedikçe, küresel güçlerin kurduğu temeli bozuk düzenin güvensizliği ortaya çıkıyor, çiviler bir bir sökülüyor, duvarlar çatlıyor, merkezler dökülüyor.

Yanlış hesap Kudüs’ten dönecek!

İnşallah İsrail’in zulmü ve batının sessizliği, Müslüman coğrafyanın uyanmasına, dünyanın vicdan sahibi insanlarının gerçekleri görmesine vesile olacaktır.

İsrail’in sivil Gazze halkına yönelik şiddet eylemlerine dur demenin akademik sorumluluğu olduğu bilinciyle Konya’nın beş Üniversitesi olarak düzenlediğimiz bu sessiz çığlık yürüyüşünden haykırıyoruz:

İnsan Haklarını ayaklar altına alanları, en başta bilim reddeder!

Önceki gün, Birleşmiş Milletler tarafından kabul ve ilan edilen dünya çocuk hakları günüydü. İsrail, binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yürekleri dağlayan çığlıkları nasıl duymazsınız?

Neredesiniz çocuk hakları savunucuları, İnsan hakları savunucuları, neredesiniz?

Charlie Hebdo saldırısında kol kola giren insancıl hukuk şampiyonu batılı devletler, neredesiniz?

Masum insanların suyunu kesmek kaç bombaya, hastaneleri yok etmek kaç kurşuna eşittir?

İnsanları aç, susuz, gıdasız, ilaçsız, havasız bırakarak ölüme terk etmekle, Holokost arasında ne fark vardır?

Yıllardır abluka altında tutulan Gazze’nin dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuk ölmelidir?

Sivilleri kasten öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, şehrin alt yapı hizmetlerini, ibadethanelerini, okullarını ve hastanelerini kullanılamaz hale getiren, insanların en temel ihtiyaçlara erişimini engelleyen İsrail rejimini; işgal rejimine göz yuman, insanlık suçlarını görmezden gelen, gizli açık destek olan tüm kurum ve kuruluşları ve dahi, bu kötülüğe hizmet eden “insan”ları şiddetle kınıyoruz.

Çocuklar ve insanlık onuru için, vicdanlı insanlara acil çağrımızdır:

Uluslararası barış ve güvenliğin tesisi ile yükümlü olan BM Güvenlik Konseyini uluslararası barış ve güvenlik önünde engel olmayı bırakmaya ve yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçları için en hızlı şekilde soruşturma açmaya davet ediyoruz.

Dünyanın farklı coğrafyalarındaki Üniversiteleri, bilim insanlarını, aydınları, kültür-sanat insanlarını, kanaat önderlerini, İsrail’in sivil Gazze halkına yönelik şiddet eylemlerine son vermesi için daha güçlü bir şekilde çağrıda bulunmaya davet ediyoruz.

Dünyanın vicdanlı gazetecileri, iş insanları ve tanınmış insanlarını, batılı medya kuruluşlarının meşrulaştırma yarışına girdiği vahşete dur demeye davet ediyoruz.

Tüm insanlığı, İsrail'e ait, İsrail menşeili ürünlere ve bu insanlık suçuna doğrudan veya dolaylı olarak destek verdiği bilinen markaları boykot etmeye davet ediyoruz.

Tüm dünya ülkelerini bu vicdansız saldırılara karşı ortak bir duruş sergilemeye, acil ateşkes ve kalıcı barış için çağrıda bulunmzaya davet ediyoruz.

Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye saygı ile destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz.

İnsan olabilmek vicdan ister, gayret ister. Yaşanan bu vahşet karşısında tek umut, insanların, insan kalabilme gayretidir. İnsanlığın tarihinde siyahı tercih edenler de vardır. Ve onlar muhakkak tarih defterinde birer utanç vesikası olarak yer alacaklardır.

İnsan için esas olan, beyazdır, barıştır, öldürmek değil yaşatmaktır!

Selam olsun düşünen, insanlık için dertlenen, umut edenlere!

Selam olsun çağrımızı yüreklerinde hissederek harekete geçenlere!

 

Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Akademisyenleri adına;

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem ZORLU

 

 

Academics March in Support of Gaza - Press Release

 

The Israeli terrorist state, whose history consists of massacres and discrimination, has continued its brutal and indecent attacks on Gaza and other Palestinian cities since October 7. As a result of these brutal attacks, more than 13.000 Palestinians have lost their lives so far. More than two-thirds of the dead are children, women, the elderly and people who have been exposed to bombs while being treated in hospitals.

 

The people of Gaza are in unimaginable pain!

People of conscience are crying out!

 

The propaganda machines of the world are not ashamed to portray the massacres of this violent state as self-defense. The West, the so-called defender of human rights, blocks call for a ceasefire, actively provides Israel with arms and political support, and silences and detains even protesters who defend the rights of Palestinians.

 

They equate the oppressor with the oppressed and vindicate the oppressor!

 

While the governments of Western countries are virtually captives of Israel, the awakening and rising objections of the people of the same countries give us hope for humanity. The marches for freedom for Palestine show that there are consciences that do not remain silent against persecution. Türkiye, by assuming the responsible will in the international arena, continues to keep the Palestinian case on the agenda of the global public opinion and tries to prevent the human tragedy in Gaza. We know that as Türkiye moves towards its historical depth, Israel's superficiality is revealed, and it stands out as the rallying force of the Middle East. Türkiye declares that the world is bigger than five, the insecurity of the corrupt order established by the global powers is revealed, the nails are being removed one by one, the walls are cracking, and the power groups are falling apart.

 

The miscalculation will return from Jerusalem!

Israel's cruelty and the silence of the West will be instrumental in the awakening of the Muslim geography and the people of conscience of the world to see the truth.

 

With the awareness that it is an academic responsibility to put an end to Israel's acts of violence against the civilian people of Gaza, we cry out from this silent scream march we organized as Konya's five universities:

 

Science rejects those who trample on Human Rights first and foremost!

Yesterday was the World Children's Rights Day, recognized and proclaimed by the United Nations. Israel has killed thousands of children and left thousands of orphans. How can you not hear the heart-rending screams?

Where are you the defenders of children's rights and human rights, where are you?

Where are you, Western states, champions of humanitarian law, who stood arm in arm during the Charlie Hebdo attack?

How many bombs does it take to cut off water to innocent people, how many bullets does it take to destroy hospitals?

What is the difference between leaving people to die without food, water, food, medicine or air and the Holocaust?

How many more children must die to prevent Gaza, which has been under blockade for years, from turning into a giant cemetery?

We strongly condemn the Israeli regime that deliberately kills civilians, bombs civilian settlements, renders the city's infrastructure services, places of worship, schools, and hospitals unusable, and prevents people from accessing the most basic needs; all institutions and organizations that condone the occupation regime, turn a blind eye to its crimes against humanity, secretly and openly support it, and even the "people" who serve this evil.

 

For the sake of children and human dignity, we make an urgent appeal to people of conscience:

We call on the UN Security Council, which is responsible for establishing international peace and security, to stop being an obstacle to international peace and security and to fulfill its obligations.

We call on the International Criminal Court to open an investigation into Israel's war crimes in Gaza as quickly as possible.

 

We summon universities, scientists, intellectuals, people of culture and art, and opinion leaders in different geographies of the world to call more strongly for an end to Israel's acts of violence against the civilian population of Gaza.

We call upon the world's conscientious journalists, businesspeople, and public figures to put a stop to the atrocities that Western media organizations are competing to legitimize.

We call on humanity to boycott Israeli products and brands known to support this crime directly or indirectly against humanity.

We invite all countries of the world to take a common stance against these remorseless attacks and call for an immediate ceasefire and lasting peace.

We declare that we respectfully support the struggle of Gazans to protect their most natural rights to live humanely and to always protect their property rights and we will always stand by them.

Being human requires conscience and effort. The only hope in the face of this atrocity is the effort of people to remain human. There are those who preferred black in the history of humanity. And they will take part as shameful examples in the book of the human history.

What is fundamental for human beings is peace- not to kill but to live!

 

 

Greetings to those who think, who are concerned for humanity and who hope!

Greetings to those who feel our call in their hearts and take action!

 

Academicians of Selçuk University, Necmettin Erbakan University, Konya Technical University, KTO Karatay University, Konya Food and Agriculture University

 

 

مسيرة الأكاديميين لدعم غزة-بيان صحفي

تواصل الدولة الإرهابية الإسرائيلية، التي يتكوّن تاريخها من مجازر والتمييز العنصري، هجماتها الدنيئة وغير الأخلاقية ضد غزة والمدن الفلسطينية الأخرى منذ 7 أكتوبر. ونتيجة لهذه الهجمات الوحشية، فقد أكثر من 13 ألف فلسطيني أرواحهم حتى الآن. وأكثر من ثلثي من فقدوا حياتهم. هم من الأطفال والنساء والمسنين والأشخاص الذين تعرضوا للقنابل أثناء تلقيهم العلاج في المستشفيات.

سكان غزة في معاناة لا توصف ولا يمكن تصورها!

الناس ذوو العقول والضمائر في حيرة وسكون!

ولا تخجل آلات الدعاية في العالم من تصوير مجازر هذه الدولة العنيفة الشاذة على أنها دفاع عن النفس. فالغرب الذي يطلق عليه المدافع عن حقوق الإنسان، يمنع الدعوات إلى وقف إطلاق النار، ويقدم الأسلحة والدعم السياسي لإسرائيل، يُسكَّت ويعتقل حتى المتظاهرين الذين يدافعون عن حقوق الفلسطينيين في موقف لا يمكن تصوره.

إنهم يساوون الظالم بالمظلوم ويبرؤون الظالم.

وفي حين أن حكومات الدول الغربية هي فعلياً أسيرة لإسرائيل، فإن الصحوة والاعتراضات المتزايدة في شعوب تلك الدول تعطينا الأمل للإنسانية. مسيرات الحرية لفلسطين تظهر أن هناك ضمائر لا تلتزم الصمت تجاه الظلم.

في كل مسيرة، تواصل تركيا إبقاء القضية الفلسطينية على جدول أعمال الرأي العام العالمي وتحاول منع وقوع المأساة الإنسانية في غزة من خلال تحمل الإدارة المسؤولة على الساحة الدولية. ونحن نعلم أنه مع مضي تركيا نحو عمقها التاريخي، تظهر سطحية إسرائيل. مع تحول تركيا إلى قوة حاشدة في الشرق الأوسط وقوله "إن العالم أكبر من 5"، يظهر انعدام الأمن في النظام الفاسد الذي أنشأته القوى العالمية، ويتم إزالة المسامير واحداً تلو الآخر، وتصدع الجدران، وتهدم المراكز.

سوء التقدير سيعود من القدس!

إن شاء الله، ستكون قسوة إسرائيل وصمت الغرب وسيلة لإيقاظ الجغرافيا الإسلامية ولرؤية شعوب العالم الواعية الحقائق.

ومع إدراك مسؤوليتنا الأكاديمية وهي وقف أعمال العنف الإسرائيلية ضد السكان المدنيين في غزة، فإننا نصرخ من مسيرة الصرخة الصامتة هذه التي نظمناها كجامعات قونية الخمس:

يرفض العلم -في المقام الأول- أولئك الذين يدوسون على حقوق الإنسان!

بالأمس كان اليوم العالمي لحقوق الطفل، الذي اعترفت به الأمم المتحدة وأعلنته. لقد قتلت إسرائيل آلاف الأطفال وتركت آلاف الأيتام. كيف لا تسمعون الصراخ المفجع للقلوب؟

أين أنتم يا أيها المدافعون عن حقوق الطفل، ويا أيها المدافعون عن حقوق الإنسان، أين أنتم؟

يا أيها الدول الغربية، يا أبطال القانون الإنساني، الذين تكاتفوا أثناء هجوم شارلي إبدو، أين أنتم؟

كم قنبلة يساوي قطع المياه عن الأبرياء؟ وكم رصاصة تساوي تدمير المستشفيات؟

ما الفرق بين ترك الناس يموتون جوعا، عطشا، بلا طعام، بلا دواء، بلا هواء وبين الهولوكوست؟

كم عدد الأطفال الذين يجب أن يموتوا لمنع غزة التي كانت تحت الحصار لسنوات، من التحول إلى مقبرة عملاقة؟

إننا ندين بشدة  النظام الإسرائيلي الذي يتعمد قتل المدنيين ، وقصف المنشآت المدنية، ويجعل خدمات البنية التحتية في المدينة وأماكن العبادة والمدارس والمستشفيات غير صالحة للاستعمال، ويمنع الناس من الوصول إلى أبسط الاحتياجات الأساسية؛ وكافة المؤسسات والمنظمات التي تغض الطرف عن نظام الاحتلال، وتتجاهل جرائمه ضد الإنسانية، وتدعمه سراً وعلناً، وحتى الناس الذين يخدمون هذا الشر.

وهذا هو نداؤنا العاجل لأصحاب الضمائر الحية من أجل الأطفال والكرامة الإنسانية:

إننا ندعو مجلس الأمن التابع للأمم المتحدة، وهو المسؤول عن إحلال السلام والأمن الدوليين، إلى الكف عن عرقلة السلام والأمن الدوليين والوفاء بالتزاماته.

وندعو المحكمة الجنائية الدولية إلى فتح تحقيق في أسرع وقت ممكن في جرائم الحرب التي ترتكبها إسرائيل في غزة.

وإننا ندعو الجامعات والعلماء و المفكرين والمثقفين والفنانين وقادة الرأي في مختلف أنحاء العالم إلى الدعوة بقوة أكبر إلى إنهاء أعمال العنف التي ترتكبها إسرائيل ضد السكان المدنيين في غزة.

وإننا ندعو الصحفيين ورجال الأعمال والشخصيات البارزة من ذوي الضمائر الحية في العالم إلى وقف الوحشية التي تنخرط فيها المؤسسات الإعلامية الغربية في سباق إضفاء الشرعية.

إننا ندعو البشرية جمعاء إلى مقاطعة المنتجات والعلامات التجارية الإسرائيلية وذات الأصل الإسرائيلي والمعروفة بدعم هذه الجريمة ضد الإنسانية بشكل مباشر أو غير مباشر.

وندعو جميع دول العالم إلى اتخاذ موقف مشترك ضد هذه الهجمات غير المعقولة والدعوة إلى الوقف الفوري لإطلاق النار والسلام الدائم.

نعلن أننا نؤيد بكل احترام نضال سكان غزة من أجل حماية حقهم في العيش الإنساني وحقوق الملكية، وهو حق طبيعي للغاية، وأننا سنكون دائما إلى جانبهم.

يتطلب الأمر ضميرا وجهدا ليكون إنسانا. الأمل الوحيد في مواجهة هذه الوحشية هو جهد الناس للبقاء بشرا. هناك أيضًا من يفضل  الأسود في تاريخ البشرية. وسوف يأخذون مكانهم بالتأكيد في كتب التاريخ كوثيقة للعار.

الشيء الرئيسي بالنسبة للإنسان هو السلام والعيش في أمان لا القتل!

التحية لمن يفكر ويقلق ويأمل في الإنسانية!

التحية الذين يشعرون بدعوتنا في قلوبهم فقاموا بالتحرك!

نيابة عن الأكاديميين في جامعة سلجوق، وجامعة نجم الدين أربكان، وجامعة قونيا التقنية، وجامعة كاراتاي لغرفة تجارة قونيا، وجامعة قونيا للأغذية والزراعة؛

 

 

 

Konya Teknik Üniversitesi KTÜN